Ekonomi

TCMB: “Deprem sonrası iktisadi faaliyet göstergelerinde belirsizlik yaşandı”

Merkez Bankası PPK toplantısı özetinde, deprem felaketi sonrası ekonomik aktivite göstergelerinde belirsizlik olduğu, depremin doğrudan etkilerinin yanı sıra dolaylı etkilerinin de çeşitli sektörel ve bölgesel yansımalarının olacağı belirtildi. zaman içinde değişen, yine inşaat faaliyetleri ve uygulanan destekleyici politikalar aracılığıyla.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayınladı. Özette, depremin ardından ekonomik aktivite göstergelerinde bir belirsizliğin yaşandığına dikkat çekildi. Depremin doğrudan etkilerinin yanı sıra dolaylı etkilerinin, yeniden yapılanma faaliyetleri ve uygulanan destekleyici politikalarla zaman içinde değişen çeşitli sektörel ve bölgesel yansımalarının olacağı belirtilen metinde, depremin etkilerinin depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkisi kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. Metinde, depremin kısa vadeli etkilerinin imalat sanayi firmalarının şubat ayı üretim ve sipariş beklentilerine kısmen yansıdığına değinildi.

Enflasyon Gelişmeleri

Özetle, enflasyon gelişmelerine ilişkin olarak, “Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 6,65 artarken, yıllık enflasyon 6,59 puan azalarak yüzde 57,68 oldu. Yıllık enflasyon hizmetler kümesinde artarken, diğer tüm alt kümelerde bariz bir şekilde gerileyerek daha güçlü bir şekilde gerçekleşti. Aylık bazda güç kümelenmesinde fiyat artışı ılımlı olurken, en belirgin artış hizmetler kümesinde kaydedildi.Gıda ve asgari fiyat gelişmelerinin yanı sıra değerleme oranından etkilenen kümeler ile mevsimsellik gösteren kümelerin etkileri de gözlendi. Bu görünüm altında yıllık değişim oranı B göstergesinde düşerken, C göstergesinde yükseldi.

Gıda ve alkolsüz içecekler fiyatları aylık bazda yüzde 6,62 ile son yıllarda Ocak ayının tarihsel ortalamasının üzerinde arttı. Bu kümede yıllık enflasyon 6,87 puan azalarak yüzde 71,00 olmuştur. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 4,45 puan, işlenmiş gıdada 8,44 puan azalarak yüzde 68,80 ve yüzde 73,56 oldu. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle karşılaştırıldığında, işlenmemiş gıda kümelenmesinde sebzelerde daha belirgin olmak üzere yaş meyve ve sebze fiyatlarında düşüş olduğu gözlendi. Ocak ayında gıda fiyatlarındaki artışın yaklaşık dörtte üçü ekmek-tahıl, et, süt ve bunlara bağlı işlerdeki gelişmelerden kaynaklandı.

Enerji fiyatları Ocak ayında yüzde 1,59 artmış, yıllık küme enflasyonu 39,40 puan azalarak yüzde 55,03 olmuştur. Bu dönemde şebeke suyu fiyatlarındaki artış devam etmiş, uluslararası petrol, propan ve bütan fiyatlarındaki gelişmelerin ardından akaryakıt ve tüpgaz fiyatları yükselmiştir. Öte yandan doğalgaz fiyatları geriledi.

Ocak ayında hizmet fiyatları yüzde 12,70 artmış, yıllık küme enflasyonu 6,93 puan artarak yüzde 62,42 olmuştur. Yıllık enflasyon ulaştırma hizmetlerinde gerilerken, diğer alt kümelerde artış göstermiştir. Hizmetler kümesindeki aylık fiyat artışlarında en belirgin artış yüzde 16,10 ile diğer hizmetler alt grubunda gerçekleşti. Diğer hizmetler kümesindeki aylık artışta bakım-onarım, sağlık, değerleme ile ilgili kalemler ile eğlence-kültür hizmetlerinin etkisi hissedilmiştir. Lokanta-otel alt grubunda fiyatlar yüzde 12,73 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde 75,13 olmuştur. Yönetilen hizmetler öncülüğünde ulaştırma hizmetlerinde fiyatlar yüzde 10,23 artarken, küme yıllık enflasyonu yüzde 77,97’ye geriledi. İletişim kümelenmesinde aylık fiyat artışı cep telefonu öncülüğünde yüzde 8,14 olurken, yıllık enflasyon yüzde 37,42’ye yükseldi. Ocak ayında kira alt setindeki aylık artış yüzde 9,75 olurken, yıllık enflasyon yüzde 57,07 oldu.

Temel mal grubunda yıllık enflasyon 4,14 puan gerileyerek yüzde 44,82 oldu. Yıllık enflasyon, diğer temel mallar alt grubunda daha belirgin olmak üzere, alt kümelerde gerilemiştir. Güçlü tüketim malları fiyatları bu dönemde otomobil, mobilya ve beyaz eşya kaynaklı olarak yüzde 4,92 oranında arttı. Ocak ayında diğer temel mal grubundaki fiyat artışı ilaç fiyatlarının aşağı yönlü etkisiyle yüzde 4,01 olmuştur. Giyim ve ayakkabı alt grubunda fiyatlar yüzde 1,75 oranında gerilemiş ve yıllık enflasyon, dönemin etkisinin geçen yıla göre daha güçlü olması nedeniyle 1,69 puan gerileyerek yüzde 23,32 olmuştur.

Alkollü içecekler ve tütün kümelenmesinde Ocak ayında fiyatlar yüzde 11,19 artarken, yıllık enflasyon 14,51 puan gerileyerek yüzde 50,60 oldu. 2022’nin ikinci yarısında üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak otomatik vergi artışı, küme fiyatlarını yukarı çeken ana faktör oldu.

Şubat ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre önümüzdeki on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 0,31 puan artarak yüzde 30,75’te, gelecek yirmi dört aya ilişkin enflasyon beklentisi ise artışla yüzde 18,11’de yatay kaldı. 0,93 puan.

Enflasyonu etkileyen unsurlar ve riskler

Son dönemde açıklanan iktisadi faaliyet verilerinin beklenenden daha olumlu seviyelerde olmasına karşın, jeopolitik riskler ve faiz artışlarının da etkisiyle gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin devam ettiği belirtiliyor:

“Türkiye’nin geliştirdiği stratejik analiz araçları sayesinde başta temel gıda olmak üzere bazı sektörlerde arz sıkışıklığının olumsuz etkileri azaltılsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini koruyor. Yüksek küresel enflasyonun enflasyon üzerindeki etkileri beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar yakından takip edilmektedir.

Ülkelerin ortasında farklılık gösteren ekonomik görünüme bağlı olarak, gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adımlarındaki ve bağlantılarındaki ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere merkez bankalarının geliştirdiği yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme çabalarının devam ettiği görülmektedir. Ayrıca finansal piyasalar, durgunluğun risklerine karşı faiz oranlarını yükselten merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracaklarına dair beklentileri yansıtıyor.

Gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarında, küresel risk iştahındaki iyileşmeye paralel olarak, Şubat ayında hem borç hem de hisse senedi piyasalarına girişler devam etti. Öte yandan, gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarının risklerini canlı tutuyor.

Uluslararası emtia fiyatları Ocak ayında sınırlı bir artış kaydederken, alt kümeler bazında elektrik fiyatları nispeten yatay seyrederken, elektrik dışı emtia fiyatları bir miktar yükseldi. Tahıl koridorunun da etkisiyle tarımsal emtia fiyatlarında ılımlı seyir devam etti. Ocak ve Şubat aylarında hava şartlarının ılıman geçmesi ve gaz stoklarının değerli bir şekilde dolmasıyla birlikte doğal gaz fiyatlarında bir miktar gerileme gözlendi. Uluslararası taşımacılık maliyetleri Ocak ayında da düşüş eğilimini sürdürürken, döviz kurlarında son aylarda gözlenen istikrarlı seyir devam etti. Böylece, üretici yıllık enflasyonu gerilemeye devam etti.

Uygulanan bütüncül politikalar temelinde enflasyonun seviye ve gidişatında iyileşmeler görülmeye başlansa da, depremin neden olduğu arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından takip edilmektedir.

2022 yılının son çeyreğine ilişkin göstergeler, zayıflayan dış talep kaynaklı büyümedeki yavaşlamanın, iç talebin görece güçlü seyri ile telafi edildiğine işaret etmektedir. Sanayi üretimi Aralık’ta mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık yüzde 1,6 artarken, yıllık bazda yüzde 1,2 azaldı. Çeyrek bazında sanayi üretimi dördüncü çeyrekte yüzde 2 arttı. Öte yandan, Aralık ayında perakende satış miktar endeksi aylık bazda yüzde 4,8, çeyreklik bazda ise yüzde 7,2 arttı.

Yüzyılın felaketi öncesi öncü göstergeler, 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe göre daha canlı seyrettiğine ve büyüme trendinin yükselişe geçtiğine işaret ediyordu. İmalat sanayi şirketlerinin kayıtlı ihracat ve iç piyasa siparişleri çeyreklik bazda artarken, söz konusu artış iç piyasa siparişlerinde daha güçlü olmuştur. Kart harcamalarındaki artış eğiliminin ilk çeyrekte de devam ettiği görülmektedir. Bu çerçevede, deprem öncesi verileri yansıtan göstergelere kıyasla yılın ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe göre güçlü seyrini sürdürmesi takdirle karşılanmaktadır.

Deprem felaketinin ardından ekonomik aktivite göstergelerinde bir belirsizlik ortaya çıktı. Depremin doğrudan etkilerinin yanı sıra yeniden yapılanma faaliyetleri ve destekleyici politikalar yoluyla dolaylı etkilerinin de zaman içinde değişen çeşitli sektörel ve bölgesel yansımaları olacaktır. Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendiriliyor. Depremin kısa vadeli etkilerinin imalat sanayi firmalarının Şubat ayında üretim ve sipariş beklentilerine kısmen yansıdığı görülüyor. Reel kesim ve sektörel güven endeksleri de Şubat ayında aylık bazda geriledi. Şubat ayına ait yüksek frekanslı dış ticaret verileri ise depremden etkilenen bölgeden yapılan ihracatın afet sonrası gerilemesinin ardından toparlanma eğilimi gösterdiğine işaret ediyor. Çalışanlar için alınan ağır önlemlerle birlikte üretime katılımın önümüzdeki haftalarda kademeli olarak artması bekleniyor. Öte yandan, saha görüşmelerinden elde edilen detaylı bilgiler, depremden etkilenen bölgedeki sanayi üretim altyapısının büyük ölçüde korunduğunu ve üretimin sürekliliğinin sağlandığını gösteriyor. Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkisinin olmayacağı öngörülmektedir.

Mevsimsellikten arındırılmış istihdam 2022 Aralık ayında bir önceki aya göre neredeyse yatay kalırken, çeyreklik bazda yüzde 1,8 arttı. Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma oranı bir önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 54,1 olurken, işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 10,3 oldu. 2022 yılının son çeyreğinde tüm departmanlarda üçer aylık bazda istihdam artışı gözlemlendi. Anket göstergeleri ve yüksek frekanslı bilgiler, istihdamdaki artış eğiliminin korunduğunu göstermektedir. 18. Altın ithalatındaki hızlanmaya bağlı olarak dış ticaret açığında gözlenen artışa karşın hizmet gelirlerindeki artış eğiliminin devam etmesi mevcut süreçlerdeki istikrarı desteklemeye devam etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin mevcut süreçlerin istikrarına beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam ediyor. Ayrıca, yurt içi tüketim talebi, yüksek elektrik fiyatları ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf ekonomik aktivite, cari denge istikrarı üzerindeki riskleri canlı tutuyor. Mevcut süreçlerin sürdürülebilir seviyelerde istikrarı fiyat istikrarı açısından değerlidir.

Para Politikası

Para politikası duruşu, temkinli bir yaklaşımla, sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine odaklanılarak, enflasyon görünümüne ilişkin risklerin kaynağı, kalıcılığı ve para politikası tarafından ne ölçüde kontrol edilebileceği dikkate alınarak belirlenecektir.

Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda, finansal istikrara yönelik riskleri de dikkate alan liraizasyon odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecektir. Kredilerin büyüme hızı ve ekonomik aktivite ile ulaşılan finansal kaynakların amaçlarına uygun olarak karşılanması yakından takip edilmektedir.

Kurul, afetin etkilerini en aza indirmek ve gerekli dönüşümü desteklemek için uygun mali koşulların oluşturulmasına öncelik verecek. Bu çerçevede, mevcut destekleyici tedbirlere ek olarak, 2023 Para Politikası ve Liraizasyon Stratejisi’nde paylaşılan likidite koşullarını destekleyen enstrümanların gerektiğinde güncellenmesi hususu dikkate alınmıştır.

Sanayi üretimindeki ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların desteği deprem sonrası daha da değerli hale geldi. Bu çerçevede Kurul, politika faizinde 50 baz puan indirime gitme kararı almıştır. Kurul, indirim sonrası bu ölçülü para politikası duruşunun, fiyat istikrarı ve finansal istikrarın korunması ve şok sonrası gerekli toparlanmanın desteklenmesi için yeterli olduğu görüşündedir. 2023’ün ilk yarısındaki depremin etkileri yakından izlenecek.

TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaştırılması amacıyla Liraizasyon Stratejisini tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Kurul, 2023 Para Politikası ve Liraizasyon Stratejisi’nde de belirtildiği üzere nakit transfer mekanizmasının işleyişini destekleyecek araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liraizasyon hedefleri ile uyumlu hale getirecektir. Bu süreçte politika araçları Türk lirası mevduatların gelişimini destekleyecek, teminat yapısındaki Türk lirası cinsinden varlıkların artırılması, kompozisyondaki para takası yükünün azaltılması amacıyla Açık Piyasa Süreçleri fonlamasının iyileştirilmesine odaklanılmaktadır. finansman sağlamak ve döviz rezervlerini güçlendirmektir.

Uzun vadeli, sabit getirili ve Türk lirası varlıklara olan talep artmakta olup, getiri eğrisinin finansal transfer hareketliliği yönündeki seyri yakından takip edilmektedir. Komite, kredilerin büyüme hızı ile birlikte amaca yönelik alanlarda etkinlik kazanımı sağlayan kredilerin finansman maliyetlerinin devrin korunmasını sağlayacak şekilde gelişimini takip edecek.

Bu kapsamda, Türk lirası likidite ve dağılımındaki gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamalarına, döviz kuru gelişmelerinin enflasyona, para korumalı mevduatlara ilişkin gelişmelerin karşı para ikamesine, döviz derinliği ve istikrarına etkileri incelenmektedir. piyasalar ve fiyat istikrarı analiz edilerek gerekli politika tedbirleri alınmaktadır. oluşturulmaya devam ediyor.

TCMB, fiyat istikrarı temel hedefi doğrultusunda, enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler ortaya çıkana ve orta vadeli yüzde 5 hedefi sağlanana kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, para ikamesi ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin devam etmesi ve finansman maliyetlerindeki kalıcı düşüş yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu yönde etkileyecektir. Böylece yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devam etmesi için uygun ortam yaratılmış olacaktır.

Kurul, fiyat istikrarının sağlanması amacıyla tüm paydaşları kapsayan ve politika bütünlüğü güçlü bütüncül bir makro politika bileşiminin oluşturulmasını desteklemektedir.

Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Vip elit Bağcılar escort Bayan numaraları
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort